22 Ekim 2008 Çarşamba

ULUSLARARASI ARKADAŞLIK ÖDÜLÜ

Canım yeavrılarımmmm ;
sicakpaylasimlar
cafegusto
muhteremleafiyetle
yemekkutusu
serpilsahin

Uluslararası arkadaşılık ödülüne beni de layık görmüşler kendilerine çok teşekkür ediyorum buradan.Siz sevgili dostlarımı tanımaktan gurur ve mutluluk duyuyorum sanalda bu tür dostlukların sevgilerin oluşması büyümesi kolay şeyler değil.
Ödülün amacı arkadaş listenizdeki bloggerları dünya çapında tanıtabilmekmiş.. Sizi seçen arkadaşınızın listesindeki isimlerden 1 fazla olması kaydıyla sizinde bir liste oluşturmanız gerekiyormuş..Şmdi ben hepinizinde ismini yazmak isterim aranızda unuttuğum yada atladığım kişi olmasın isterim bu yüzden buradan tektek yazmak yerine listemdeki herkese bu ödülü gönderiyorum..Hepinizi çok seviyorum...Sevgilerimle kalın.....

20 Ekim 2008 Pazartesi

GECİKMİŞ BİR İFTAR MENÜSÜ:)))

Canancım iftar masasına bizi böyle buyur etti:)))

Biliyorum çok gecikmiş bir iftar menüsü paylaştığımı sadece bloğumda kalması amacıyla sizlerlede paylaşmak istedim...Menüde neler vardı:

- Mercimek çorbası
- Et Sote
- Pilav
- Taze fasulye
- Kıymalı börek
- Revani
- Çikolatalı pasta
- İftariyelikler




Yeavrılarımmmmm sırtım ağrıyor boynum ağrıyor :))) boynumda düzleşme sırtımda fibromiyalji vardı 4 sene evvel ve yeniden nüksetti tekrar fizik tedavi ve biorezonans tedavisi uygulanmaya başlandı...Üzüntü stres gerginlik yasak ...ıslak saçla beklemek dışarı çıkmak yasak (bu tam bana göre banyo yapıp hemen ıslak saçla kuaföre gidiyorum:)) ve tabi masa başı işim olduğu için kesinlikle dik oturmam gerekiyormuş bu yüzdende duruş doğruluğu için demirli bir korse kullanıyorum omuzdan belime kadar...eeee bu hayatta onlar olmadan yaşamak ne mümkün...beni üzenler utansın dimi:))))neyse bu aralar o kadar dolu doluyumki....hergün biorezonans+fizik tedavi ...sonra haftanın üç günü koro :))) evet koro Türk Sanat Müziği Korusuna katıldım ahahahahah artık konserlerime beklerim....haftada 2 gün aerobik...sonra haftada üç gün plates e gidicem ona daha başlamadım sonra akşam dizilerim var sonra okumam gereken kitaplarım var sonra çalışmam gereken açıköğretim derslerim var offfffff en önemliside vermem gereken 5 kilo daha var:)))) bu arada termal dona pardon şorta başladım valla mucize bişi ...beni gören bi arkadaşım için tekrar sipariş verdik korse merkezine fiyatıda düşmüş ilgilenenler varsa alabilirler .....hatta arkadaşım üst yeleğinide istedi. Geçen seneden bu seneye tam 12 kilo verdim herkes hayret ediyor ...darısı zayıflamak isteyenlere diyeyim...64 den 58 lere indim mi tamamdır....


Bu aralar uyuşuk ve üşengeç biri oldum çıktım:)) cumartesi bütün gün evde pinekledim akşam canım arkadaşım özlem aradı yemek hazırlıyoruz gel die gelirsin gelmezsin derken kızdı bana bende fesleğenli makarna yapıyordum aldım gittim makarnamla:))) ...pazar gün 12ye kadar uyudum:))) sonra bakırköye gittim capacity de arkadaşımla buluştum ve kahvaltı yaptık gezdik dolaştık ordan çıktım başka bi ark davet etti nişanlısıyla maç seyrediyorlardı mecidiyeköyde birazda onlara takıldım sonra gün bitti ben evin yolunu buldum nihayet:)))) Bugünde yeni bir hafta yeni bir gün :))) Şimdi kargo şirketini arayıp Zerrinimle Sevgili Ayçanın Rahmetli Esramız için başlatmış oldukları kampanya için kitaplarımı yollucam....Umarım sizlerde duyarlı davranarak Esramızın adını yaşatmamıza yardımcı olursunuz....
Hepinizi öpüyorum çokkkk güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum...Sevgilerimle yeavrılarımmmmm

14 Ekim 2008 Salı

ŞERMİNİMİN DAVETİ

Hani dostlar vardır akrabalardan bile çokçok daha yakın hissedersiniz..Şerminde benim için öyle 8 yıldır dost,aile,arkadaş ve kardeş benim için.....Haftasonu şerminimin zahmetlerle hazırladığı güzel lezzetleri şen kahkahalarla birleşince muhteşem bir cumartesi akşamı yaşandı:))


YUFKA KASESİNDE TAS KEBABI


Yufkadan kaseler yapıp içine hazırlamış olduğu muhteşem tas kebabından koyarak şık bir sunum yaratmış.....


RUS SALATASI

Bildiğimiz rus salatası anlatmama gerek yok dimi ...hadee yormayın beni:)))


ŞAKŞUKA

Şakşukaaaaa şakşukaaaa şakşukaaa şakada şukaaaaaaaaaaaaaaaa:)))


SİGARA BÖREĞİ

Damat Şenol efendi bizler masaya oturmadan sigara böreklerini yemiş mi ne:))



KIRMIZI KÖZBİBER

Valla bende közlenmiş zannetmiştim ama közlenmemiş...Kırmızı biberler suda haşlandıktan sonra soyulmuş ince ince kıyılıp servis tabağına alınmış..Üzerine Sarmısak,sirke ve zeytinyağı karıştırılıp dökülmüş...(ben yemeyim die basmış sarmısağı:)))




YOĞURTLU HAVUÇ

Soğanı piyazlık doğramış,havucu verev doğramış zeytinyağı ve az su ile pişirmiş daha sonra servis tabağına alıp sarmısaklı yoğurt ve maydanozla süslemiş..(sarmısak böğğğğ yemiyorum ben yaaa koyma bidahaa şerminnnn)))





YOĞURTLU BEYAZ LAHANA
ve resmini unuttuğumuz daha doğrusu damat şenoldan kalmayan mantarlı körili pilav ve muhteşem telkadayıflı muhallebi vardı...ama valla kalmadı ertesi gün çekeriz demiştik gece şerminin kocası olan şenol yemiş bitirmiş:))) ama misafirlerden biride maşallah 3-4 dilim yedi :))))

Lahanayı kaynar suda biraz haşlamış ince ince kıymış .Sarmısaklı yoğurt .pul biber .tuz ve zeytinyağı ile harmanlamış......
İşte böyle birşey..Hepside birbirinden lezzetliydi...Ellerine sağlık canikom bidahaki sefere sarmısaksız tarafından bana ayırırsan daha çok makbule geçer...







12 Ekim 2008 Pazar

ESRAMIZI YAŞATALIM


Yeavrılarım die başlayamıyorum bugün hüzünlü bir gün.....blogcu dostumuz Sevgili Esramızı kaybedeli tam 1 yıl oldu zaman ne çabuk akıp gidiyor sabah zerrinim hatırlattı vay be ne çabuk 1 yıl oldu geçti dedim...Zaman geçiyor neler neler alıp gidiyor bizden hep ertelediklerimiz yada içimize attıklarımızla kalıyoruz belkide ..belkide Esramız gibi genç yaşta hayata veda ediyoruz...
Güzel insan...Güzel öğretmen.....Güzel dost.......Allah nurlar içinde yatırsın yattığın yerde rahat ol.....
Bugünlerde bıkmadan usanmadan ve çok severek dinlediğim bir şarkı geldi aklıma Ebru Gündeş'in son albümündenn ÖLÜMSÜZ AŞKLAR şarkının ismi.. Esracığım aklımıza gelsin dinlerken ,özellikle son iki sözü güvenmeyelim gençliğimize, ölen hep ihtiyarmı.:(((((

Bu gül bahçesinde
kaç günlük ömrün var
Solmadan yaşarsan şöyle bir an kadar
Koca hayat dediğin bir kaç hatıra
Bir gülle bahar gelmez baksana etrafına.

Nice sultanlar orada, kara toprak altında.
Sana mı kalacak dünya?
Hayata söven de çok, ölüme gülen de çok.
Ah bunu tatmayan yok.

Ölümsüz aşklar var da
Ölmeyen aşık var mı?
Güvenme gençliğine
Ölen hep ihtiyar mı?
Şimdi Ayçacığım ve Zerrinimin Esramızın öğrencileri için başlatmış oldukları güzell düşünceye karşı duyarlı olacağınızı düşünerek sizlere Zerrinimin konu ile ilgili yazısını kopy yapıyorum hatta daha detaylı bilgi almak isterseniz http://www.misssgibi.com/ buyrun mis zerrinimize......
(Zerrinden alıntıdır)
Biz düşündük ki Esra öğretmendi. Öğrencilerine adadı kendini. Hatta sırf 10 Kasım gösterisini daha iyi hazırlamak için doktora bile geç gitti. O zaman dedik öğrencilerle ilgili birşeyler yapalım. Esranın kardeşi Deniz’le görüştük fikrimizi açtık. Bize çok yardımcı oldu. Denizin öğretmenlik yaptığı okulu kardeş okul seçtik. Devlet okulları malum. Hele hele köy okulları.Bu okula Esra’nın blogcu dostları olarak bir kütüphane yapalım dedik. Herkes evinde yıpranmamış, okunmuş olabilir, düzgün durumdaki çocuk kitaplarını veya yeni aldığı çocuk kitaplarını belirlediğimiz adrese göndersin. Biz o adreste bunları toplayalım. O tarihte gelmiş olan tüm kitapları kolileyip kardeş okulumuza gönderelim. Esra’cığımın adına o okulda bir kütüphane yapılsın. Hem Esra’yı yaşatsın. Esra’cığım bizi izliyorsa onu da mutlu etsin.
Eğer kampanyaya katılmak isterseniz istediğiniz sayıdaki kitabı (lütfen çok yıpranmış olmasın) hazırlayın. İlk ve orta öğretim öğrencilerine uygun hikaye kitapları, yardımcı kitaplar, yararlanabilecekleri ansiklopediler olabilir. Katılmak isteyenler bana lütfen zerrin@misssgibi.com adresine email atsınlar. Email atan arkadaşlara kitapları yollayacakları adresi yönlendireceğim. Eğer yurtdışında yaşıyorsanız ve kampanyaya katılmak istiyorsanız İdeefix‘den veya diğer kitap alışverişi yapılabilecek sitelerden kitap alıp aynı şekilde bana emaille ulaşıp, adrese yönlendirebilirsiniz. Şimdiden göstereceğiniz ilgiye sonsuz teşekkürler.


9 Ekim 2008 Perşembe

GECİKMİŞ İFTAR DAVETİM VE SANIRSAM DÖNDÜM:))

GELDİM GELDİM KAZIK ÇAKMAYA GELDİM:))) (yemekkutusu betülüm öyle söyledi kazık çak ve birdaha gitme dedi:))))
Yeavrılarımmmm bu bloğu kapatıyımmı yoksa kalsınmı yazayımmı yazmayımmı bir türlü karar veremiyorum bu aralar uzaklaştığımı hissediyorum kendimden blogdan herşeyden neden bilmem...Sonbahar hüznü çöküyor sanırsam bana bu dönemlerde....Gönlüm yorulmuş artık benim bunu anlayabiliyorum zaten şimdi ben size bu yazıyı bu ruh haliyle yazıpda gönderirsem sizinde ruhunuzu karartıcam :)))Ama gelen o kadar güzel yorumlar...gelen telefonlarınız...msnde hesap soruşlarınız açıkçası beni o kadar mutlu ettiki hatta şımarttınız diebilirim:)))) Birde düşündüm siz dostlarımı bu blog sayesinde tanıdım ve iyikide tanımışım.Sizlerden ayrılmak daha çok buhranlara girmeme sebep olur:)))
Ramazanda çok sevdiğim 3 arkadaşımı eşleriyle birlikte evimde iftara davet ettim...Arkadaşlarımla İstinyePark Osmanide iftar yaparken birden dedimki hadi yarın bana buyrun gelin:)) Onlarda kabul ettiler bende iftardan sonra eve gidip hazırlandım ve ertesi akşam Sevgili Dostlarım geldiler...Çok güzel keyifli bir akşam geçirdik.Tek başıma olduğum için tabi yoruldum ama bunlar tatlı yorgunluklar...Aslında bu gibi durumlarda ben mutfakta yemekler hazırlarken arkamdan bir kişininde batırdığım mutfağı toplaması çok makbule geçer....Çünkü mutfakta üretmeyi çok seviyorum fakat sonrasında mutfağı temizlemek hiç hoşuma gitmiyor....Neyse iftar menümde neler vardı sizlerle paylaşayım....
- İftariyelik diğer adıyla kahvaltılık:)
- Mercimek Çorbası
- Patlıcanlı abant kebabı (patlıcansızı varmı bilmem)
- Pilav
- Kremalı mantarlı kaşarlı tavuk
- Beşemal soslu karnabahar
- Sigara böreği
- Havuçlu kabaklı yoğurtlu salata
- Tulumpeynirli cevizli Kırmızı közbiber
- Rus salatası
- Göbek salata
- Güllaç
Diyeceksinizki zeytinyağlı nie yok:))) e birgün önceden hazırlanınca yok işte:))) yani vaktim olmadı yetiştiremedim...ama bunlarda yetti arttı herşey çok güzeldi arkadaşlarım çok memnun ayrıldılar önemli olanda muhabbetti.....
Sizlere bu aralar okuduğum 2 kitaptan bahsetmek istiyorum..Canan Tan'a ait her iki kitapta birisi Piraye diğeri Yüreğim Çok Sevdi Seni.......Aslında her iki kitabında ilk konusu aynı gibi üniversitede başlayan bir aşk hikayesi sonrasında gelenek göreneklere göre aşka yenik düşüş..imkansız aşk falan filan...yüreğiniz şişerek soluksuz bir kitap okumak istiyorsanız mutlaka tavsiye ederim.Ben pirayeyi aldığımda wc bile giderken götürüyordum :)))bendende bu beklenir dimi...O kadar bağımlı olunan sürükleyici bir kitap..Sırada okumak için liste yaptığım kitaplardan birkaçını seçip okumak var .....Tabiki ilk önce Orhan Pamuk Masumiyet Müzesi var Zerrinciğimin tavsiyesi üzerine aldım okuyorum...
Daldandala atlıyorsun gönül diyeceksiniz ama bunuda anlatmadan geçmeyim:)) Ramazanda bi arkadaşım beni iftara davet etmişti neyse giderken maslak levent trafiğini bilen bilir...Kitlendi 2 saat falan abartmıyorum evet 2 saat leventte kaldım...Eee trafikte 2 saat milim milim aynı hizadaki arabalarla giderken akraba olacak gibi oluyoruz:))) Yan tarafımda bir araba vardı mini cooper kırmızı bir araba..İçinde 45-50 yaşlarında bir hatun...Neyse başladı makyaj çantasını çıkartmaya bende yanındayımya arabanın içine girdim izliyorum :))) Önce nemlendiriciyi sürdü sonra gözaltını sürdü fondötenini sürdü pudrasını sürdü..tabi bunları yaparken milim milimde olsa arasıra gidiyoruz...bu hatun sanki evinde neyse gözmakyajı için farını sürdü kalemini çekerken yine gaza basıyor ..aaa ablacım kalem gözüne giricek dikkat etsene der gibi baktım..hatun kişi anladı izlenildiğini tiptip baktı bana:))) neyse sonra pürfümünü sıktı el kremini sürdü aynada kendisine şöyle bi baktı dudaklarını açıp kapadı rujunu oturttu kanımca yerine:))) sonrada sigarasını yaktı :)))valla oruç olanlar içten içe kızmışlardır zaten trafiğin felç olması delirtirken birde sigara bağımlıları için yapılmaması gereken bir davranıştı.....(ben sigara kullanmadığım için beni sadece makyaj kısmı ilgilendirdi:)) neyse solumdaki malzeme bitti sağıma bakıyım dedim bir çift vardı birbirlerini yedikleri belli:))) el kol almış başını gidiyor aile faciasını gözler önünde yaşamaya ramak kalmışken trafikte biraz hareketlenme oldu:))tabi orucumu 8de açtım malum trafikten....Adam susuyor başını çeviriyor ama kadın hala konuşuyor hey allahım yaaaa yazık adama üzüldüm kadının dırdırcı haline baktım durdum...Allah bu erkek milletini kadın dırdırından korusun:)) hiç çekilmez bir hal alıyor valla....O sırayı kaçırıp beni sallayan sollayan arabaları anlatmıcam merak etmeyin hade yeter bu kadar.....:)))
Gelelim asıl merak ettiğiniz konuya:)) Gönül kilo aldımı :))) tabiki ramazanın son günlerinde 63 e indim çünkü sahursuz tuttum iftardan iftara yedim söylemiştim...Ama bayramda annemle ablam yarış halinde birbirinden güzel yemekler tatlılar yaptılar yedirdiler ben tekrar 65 e çıktım neyseki fazla kilo almadım ..bu sabah itibariyle 64 e indim...şimdi 60a inene kadar yediklerime çokkkk dikkat etmeye devam edicem..Ha bu akşamda termalim süpermenim şortumu giymeye başlıcam...Sanırım onunla beraber 4 kilo su gibi akar gider...Darısı zayıflamak isteyipte zayıflayamayanlara:)) biliyorsunuz 76 lardan indim ama 1 senede anca inebildim çünkü yedim biliyorsunuz:)))
Hade bakalım hepinizi çokkkkkkkkk ve hatta kocaman öpüyorum nonişlerim yeavrılarım:))))Birdaha ayrılmamak ümidiyle..............hepücüğnüzü öpüyorum yeavrılarımmmmmmmmmm:))))

*Patlıcanlı abant kebabını en kısa zamanda paylaşacağımdan emin olabilirsiniz:))

5 Ekim 2008 Pazar

BELKİDE BU BİR VEDA:(((



..........belki sürekli belkide geçici süre ama şu an söyleyebileceğim tek şey THE END.....................